2020'ye kadar canlı popülasyonlarının 3'te 2'si yok olabilir! [WWF]


Merhaba,

İki yılda bir hazırladığımız, dünyanın mevcut durumunu özetleyen Yaşayan Gezegen Raporu bugün yayımlandı. Rapor, 2020'ye kadar yeryüzündeki canlı popülasyonlarının 3'te 2'sini kaybedebileceğimize dikkat çekiyor. Bu yok oluşu tetikleyen 5 büyük soruna vurgu yapan rapor, gidişatı tersine çevirecek 5 çözüm önerisi de sunuyor.

Dünyadaki canlı yaşamını yok oluşa sürükleyen 5 büyük tehdit
Yaşayan Gezegen Raporu 2016, canlı yaşamını tehdit eden beş büyük soruna dikkat çekiyor:
  • Habitat kaybı ve bozulması
  • Türlerin aşırı tüketimi (hem hayvan hem bitki)
  • Kirlilik
  • İstilacı türler ve hastalıklar
  • İklim değişikliği 
Rapor kapsamında izlenen türlerin üçte birine ait tehdit verisi bulunuyor. Bu verilere göre azalan popülasyonların karşı karşıya olduğu en yaygın tehdit habitat kaybı ve bozulması. Habitat kaybının önde gelen nedenleri ise sürdürülebilir olmayan tarım uygulamaları, ormansızlaşma ve tatlı su sistemlerindeki değişiklikler. Ancak tehditler çoğunlukla birbirini etkiliyor; örneğin habitat bozulması ve türlerin aşırı tüketilmesi, bir türün iklim değişikliğine uyum sağlama yeteneğini riske atabiliyor.

Gidişatı tersine çevirecek 5 öneri
Yapılan son çalışmalar, insan faaliyetlerinin dünya üzerindeki yaşamı altıncı kez kitlesel bir yok oluşa sürüklediğini gösteriyor. Geçmişte milyon yılda gerçekleşen çevresel sistemdeki değişikliklere bağlı yok oluşlar, bugün bir insan ömrüne sığabilecek hızla gerçekleşiyor. WWF Yaşayan Gezegen Raporu'yla, bu gidişatı tersine çevirmenin daha doğru tercihler yaparak mümkün olduğunu vurguluyor ve beş çözüm önerisi sunuyor:

 
  • Doğal sermayenin korunması (Koruma alanlarının genişletilmesi gibi),
  • Adil kaynak yönetimi (Politik kararların gıda, su ve enerjiye adil erişimi desteklemesi gibi),
  • Mali akışların yeniden yönlendirilmesi (Finans kuruluşlarının kömüre değil sürdürülebilir enerjiye yatırım yapması gibi),
  • Üretim ve tüketim için dirençli piyasalar yaratmak (Sosyal maliyetlerin hesaba katılması gibi),
  • Enerji ve gıda sistemlerinin dönüştürülmesi (Yenilenebilir enerjiye geçiş gibi)

Tüm bu önerilerin hayata geçebilmesi için 'Tek Dünya Yaklaşımı'nı benimsemek gerekiyor. 2014'de yayımlanan Yaşayan Gezegen Raporu'nda türlerin popülasyonlarındaki genel düşüşün yüzde 52 olduğunu hatırlatan ve bu oranın iki sene içinde yüzde 58'e çıktığına dikkat çeken WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak " Türlerin yok olması yalnızca çok sevdiğimiz panda, kaplan ve deniz kaplumbağası gibi çok sevdiğimiz hayvanların yok olması anlamına gelmiyor. Biyolojik çeşitliliğin kaybolması bir ekosistemin çökmesine neden oluyor. Bu çöküş beraberinde temiz havayı, suyu, gıdayı ve iklim hizmetlerini de götürüyor. Bu yılki Yaşayan Gezegen Raporu, bu kötüye gidişi durdurmak için bize yol gösteriyor ve üzerimize düşen görevleri sıralıyor. Bunların başında gıda, enerji ve suya herkesin erişebildiği, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, ekosistem bütünlüğünün güvenceye alındığı koşullar oluşturmak geliyor" dedi.

Yorumlar